Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Topkapı Sarayı’nda “Harem-i Hümayun” adlı serginin açılışını yaptı. Topkapı Sarayı’nda gerçekleşen ‘Harem-i Hümayun’ adlı serginin açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve tarihçi İlber Ortaylı ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılış programında bir konuşma yapan Bakan Günay, “Son zamanlarda fazlaca popüler olan ve bazı yanılsamalara da popüler olması nedeniyle muhatap olan bir alanda, bilgilerimizin gerektiği doğrultuya sevk edecek bir serginin açılışını yapıyoruz. İçinde bulunduğumuz mekan, 400 yıldan fazla bir cihan imparatorluğuna ev sahipliği yapan bir yönetim merkezidir. Burası yönetim merkezi olmakla beraber imparatorluğun mahremi de olmuştur. Harem ismi oradan gelmektedir. Padişah olacak olan sultan çocukları ve o çocukları doğuran muhterem anneler ve anne adayları, dünyadan biraz gizli ama dünyanın bütün bilgilerine açık bu alanda inanılmaz bir disiplin ve hiyerarşi içinde yaşamış ve yetişmişler” dedi.
“Son zamanlarda bir takım popüler sanat hareketleri, onların da niyetlerini saygı ile karşılıyorum” diye devam eden Bakan Günay, “Popüler bu sanat hareketlerin gösterdiklerinin daha ötesinde, burada ilmin hiyerarşi disiplinin gelenek ve göreneğin harman olduğu özel bir okul, ev statüsü yaşanmıştır. Bugün gezdiğimiz mekanda göreceğimiz objeler, nasıl bir disiplinin, nasıl bir eğitim olduğunu bize bazı simgesel örneklerle gösterecektir” ifadelerini kaydetti.
Tarihçi İlber Ortaylı da, Topkapı Sarayı’nın, “Büyük Rönesans Aydını” olarak tanımladığı Fatih Sultan Mehmet tarafından inşaat ettirildiğini söyledi. Ortaylı, “Dönem içinde genişletilen Topkapı Sarayı’nda ilk 4 padişah burada ölmemiştir. Seferlerde hayatları sona ermiştir. Burada haremi ilk kurduran da sevgili zevcesi Hürrem Sultan’ın talebi üzerine Kanuni Sultan Süleyman Han’dır” diye konuştu.
Konuşmalarının ardından serginin açılışını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Tarihçi İlber Oltaylı ile protokol üyeleri, daha sonra sergiyi gezdi.
Sergide neler var?
Harem-i Hümayun sergisi 4 bölümden oluşuyor ve padişahların, eşlerinin ve çocuklarının 300′e yakın eşyası sergileniyor.
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü tarafından hazırlanan, BKG ve TAV Havalimanları’nın ana sponsorluğunu üstlendiği ‘Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümayunu’ sergisi 13 Haziran’da kapılarını açıyor. Ülkemizde ve dünyada Harem’in hiç bilinmeyen yönleriyle gerçekçi bir biçimde anlatılmasından yola çıkılarak hazırlanan ‘Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümayunu’ sergisi, Topkapı Sarayı’nın II. Avlusunda yer alan Has Ahırlar’da ziyaretçilerle buluşuyor.
Sergi, eşsiz bir hiyerarşiyle yönetilen Harem’in, Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarında yer alan eserler ve belgeler aracılığıyla anlatılmasını hedefliyor. Dört ana bölümden oluşan serginin ilk bölümünde Harem mimarisi minyatürler, gravürler ve planlar eşliğinde anlatılırken, ikinci bölümde yine mimarideki hiyerarşik düzene uygun olarak Harem’in koruyucuları ve hizmetlileri olan haremağaları ve cariyeler teşkilatı anlatılıyor. Üçüncü bölümde has odalıktan hasekiliğe ve nihayetinde valide sultanlığa yükselen padişah kadınları, kız ve erkek çocukları ile kız kardeşlerinden oluşan hanedan üyelerinin Harem’deki yaşamları, eğitimleri, hiyerarşideki yerleri vurgulanıyor. Sergi, Harem’de günlük yaşamın, eğlencelerin ve geleneklerin yine başyapıtlarla ve görsellerle anlatılacağı dördüncü bölümle sona eriyor
O zaman sigara yasağı yokmuş!
18. yüzyıla ait olan, Jean Baptiste Le Prince’in Harem’de günlük yaşam konulu resimlerinden biri. Resimde, çubuk içen genç hanıma, bir cariye kahve sunuyor. Genç hanımın ve kahve sunan cariyenin kıyafeti, genç hanımın incilerle ve bir gülle süslü saç tuvaleti, çubuk, kahve ibriği gerçekçi bir biçimde betimlenmiş.
Murassa satranç takımı
Satranç takımı, ajur ve firuzekârî tekniğiyle yapılmış çeşitli motiflerle bezenmiştir. Tepelerinde altın yuvalı kabaşon yakut veya firuze taşlar vardır. Taşlardan dokuzunun tepesi yakutlu, altısı firuzelidir. Satranç takımlarının 16. yüzyıldan günümüze ulaşabilmiş küçük, zarif parçalarının birbirine benzeyenleriyle bir yarım set oluşturulmuştur.
Kafesli Landon
Osmanlı’da 18. yy. sonu – 19 yy. başına ait olan arabanın üst kısmı oyma ve kabartmalı dikdörtgen ahşap bir oda şeklinde düzenlenmiştir. Yeşil renk ve yaldız boyalı olup pencereleri ahşap kafeslidir. Türk-İslam sanatında Mühr-ü Süleyman motifinin kullanılışı iktidar, saltanat ve devamlılığı, manevi güç ve nazara karşı koruyuculuk, yol göstericilik olarak açıklanmakta, çok daha erken kültürlerde de görülmüştür.
